17 Ocak 2014 Cuma

Fatih yemek turu 2. Bölüm

Fatih yemek turu 1. Bölüm için buraya tıklayın.

Odabaşı Çiğbörekçisi

Çocukluğumun oyun hamuru mantı ve çiğbörek hamuruydu. Babaannem çiğbörek yapalım dediğinde havalara uçardım. Üniversite yıllarında babaannemin önderliğinde babamla beraber yüz tane çiğbörek açmışlığımız vardır.

Şehremini'nde üç masalı minik bir dükkanı olan bu çiğbörekçi de babaannem gibi Kırım Tatar'ı. Babaannemin yaptığı çiğböreklere bu kadar benzeyenini ve bu kadar güzelini senelerdir yememiştim.



Malzemeler konusunda çok titizler. Sinirlerinden iyice arındırılmış dana eti kullanıyorlar. Hamurunu birinci kalite baklava unuyla hazırlıyorlar. Çiğböreğin içi iyice sulandırılmış kıyma ve benim de tercih ettiğim gibi maydanozsuz hazırlanmış. Hamurun iyice kapatılması ve etin suyunun pişerken böreğin içinde muhafaza edilmesi çiğböreğin esaslarından biri. Bizim gibi elle değil, makineyle açıyorlar. Hamurun her yeri böylece aynı incelikte oluyor ve ağızda adeta eriyor.


Sahibi ve yardımcısı çok canayakın ve mütevazi insanlar. Yolları açık olsun. Sizin de yolunuz buralara düşerse küçücük dükkanında harikalar yaratan bu çiğbörekçiye mutlaka uğrayın.


Daha büyük bir haritada görüntüle!


Akdeniz Hatay Sofrası

Daha önceki İstanbul seyahatimiz sırasında uğradığımız Akdeniz Hatay Sofrası'nın mezelerini, kebaplarını ve künefesini çok beğenmiştik. Bu seferki İstanbul gezimiz sırasında da çok uzun soluklu olmasa da yine uğrama fırsatı yakaladık.

Antep ve çam fıstıklı paşa kebabını ve zahterli kebabını tercih ettik. Kebaplar çok leziz. Ancak kebaptaki yağ - et oranı daha az olsa daha da iyi olacağını düşünüyorum, ve et biraz daha az pişirilirse.


Zahterli kebap



Antep ve çam fıstıklı paşa kebabı

Kebap dışında mumbar, oruk, aşur gibi geleneksel Antakya yemeklerini de deneyebilirsiniz. Tuzda et, tuzda tavuk ve toprak testide pişirilen cerra kebabı da oldukça meşhur ve gördüğümüz kadarıyla da çok tercih edilen spesyallerinden. Unutmadan söyleyelim, pişmesi uzun sürdüğü için tuzda et, tavuk ve testi kebabı için saatler öncesinden sipariş vermeniz gerekiyor.


Tuzda et

Önceki ziyaretimizde denediğimiz mezelerinden abagannuç ve humustan da çok memnun kalmıştık. Künefesi ise bugüne kadar İstanbul'da denediklerimin içinde en iyilerinden biriydi. Küçük bir bardak süt eşliğinde geliyor. Büyük bir tepsi künefeden kesilerek gelen dilimin, peynir oranı da, şerbetinin kıvamı da yerindeydi.

İstanbul seyahatlerimizin klasik duraklarından biri haline gelen bu lokantayı deneminizi tavsiye ederim.


Daha büyük bir haritada görüntüle!



Fasuli

İlk şubelerini sanırım Cerrahpaşa'da açan Fasuli, Çapa, Tophane, Sirkeci'den sonra Fatih Vatan Caddesi'nde de yeni bir şube açmış.

Menünün demirbaşı meşhur kuru fasulyeleri. Domates sosunda yavaş yavaş pişmiş tereyağlı şeker fasulyesini bilmeyen kalmadı. En son Vatan Caddesi'ndeki şubelerinde denediğimiz kuru fasulyeyi fazla tuzlu bulduğumu belirtmeliyim. Tophane şubelerinde de bir keresinde nahoş bir sürprizle karşılaşmıştım. Haşlanmış kuru fasulyeler, normalde domates sosuyla önce ocakta sonra fırında pişen fasulyelerin içine gelişigüzel karıştırılmıştı. Bazı fasulyelerin tadı tuzu yoktu. Acele fasulyeleri çoğaltmak istemişler ve arada kaynar farkedilmez sanmışlar sanırım. Bu tip küçük oyunlar Fasuli gibi bir mekana yakışmıyor.


Ancak bütün bunlara rağmen bana lokantada fasulye yediren Çamlıca'daki Çömlek'ten sonraki ikinci mekandır. Hakkını da teslim etmeliyim. Bir de Süleymaniye Camii'nin orada işinin ehli kuru fasulyeciler var. Onları denemek henüz kısmet olmadı.

Fasuli'de kuru fasulyeden başka kara lahana sarması, mıhlama, mısır ekmeği, fasulye turşusu kavurma gibi Karadeniz'in diğer yöresel lezzetlerini de bulabilirsiniz.



Daha büyük bir haritada görüntüle!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder